Bir Nevi Big Bang
Bildiğimiz gibi dünyamız önceleri bir toz bulutuydu, sonra büyük bir patlama meydana geldi, sonra da erkeklerin karnı acıktı. Bilim bunlar. Bakın:
''Bu büyük patlamadan 300,000 yıl sonraki, yani bundan aşağı yukarı 13,5 milyar yıl önceki evrenin ilk görülebilir halinin fotoğrafı çekildi. 1992 yılında NASA'nın COBE uydusunun çektiği bu fotoğrafın, astrofizikçilerin hesaplarına tam uyumlu olduğu gözüktü.''
Bunlar hep bilim.
1992 yılında ben üç yaşındaydım ve evimiz çok kalabalıktı. Teyzemler, amcamlar, halamlar ve diğer amcamlar, dayılarım ve dünyadaki diğer tüm tanıdıklarım durdurulamaz şekilde bir aradaydı. O gün bizim evde de bir fotoğraf çekildi, kimin çektiğini bilmiyorum ama Nasa değil. O fotoğrafa bakınca ilk olarak ne söylemek gerektiğini öğrenmeye ise bir hayat adadım.
*
Yaz sonu.
O gün geri kalan tüm günler gibi, yemek vakti yaklaşınca kadınlar aralarında iş bölümü yapıp ocağa yemekler koyarken erkeklerin bir kısmı salonda oturuyor, birazı bahçede geziniyordu. Aralarında seyrek de olsa uyuyanlar kaydedildi. Çocuklar herhangi bir yerdeydi, her an her yerdeydi ve yemekler pişedururken kıvırcıkların art arda defalarca yıkanması gerekti. Birileri salatayı yaparken diğerleri sofrayı serdi ve her şey hazır olduktan sonra bir kadının dudaklarından şu muazzam cümle döküldü:
''Erkekler yesin kalksın.''
Diğer kadınlar bu fikri oldukça mantıklı buldu ve hızla onayladı, böylece ilk olarak erkekler yedi ve kalktı. Daha sonra çok büyük ihtimalle kadınlar erkekleri banyoya götürüp ellerini ağızlarını güzelce yıkadılar ki yağlı ellerini saçlarına sürüp bitlenip de bizi sinirlendirmesin erkekler. Ama görmedim, bu yüzden ne desem doğru olmaz. Eğer yıkadılarsa yüzlerini kurularken havlunun danteliyle canlarını çok acıtmışlardır kesin. Lütfen biraz yavaş olur musunuz yahu genel anlamda.
Oturup onlardan geriye ne kaldıysa yerken, çay suyu koymaya, çocuğu tuvalete götürmeye, kapıyı açmaya ve falana ve filana kalkıp duran kadınlar doymasa da doymuş gibi oldu. Adam olana yetermiş gibi oldu. Yıllarca böyle ola ola sonunda ''bu artık böyle'' oldu.
Sonra şükürler olsun ki aradan otuz sene geçti. Kimine yediği yaramadı, kimine yemediği yaradı.
*
Bu otuz sene içinde kadınlarla erkekler arasındaki rol dağılımının, bunun sunumunun, kabulünün, tekrarının ve kemikleşmesinin tarihini düşünürken kafamda pek çok ihtimal belirmişti. İlk önce şöyle düşündüm: Cingöz erkekler böyle bir plan tasarladı ve ayak diredi, zavallı kadınlar direnemeyip kabul etti. Bu yüzden erkeklere hayatım boyunca çok kızdım. Bu olmasaydı da kızardım sanki konu mu yok ama bunun için ayrıca kızdım. Bir de bunun için kızmak, anlamında.
Birkaç yıldır ise üzülerek, şaşırarak ve aşırı derecede öfkelenerek şunu düşünüyorum: Erkekler dümdüz dururken de kadınların bir kısmı kendine icat çıkarmayı çok seviyor.
Daha önce başka bir yazıda başka bir durumdan bahsederken kurduğum ''kadınlar erkeklerin erkeklik sayacı'' cümlesini bir de tersten alıyorum. Erkeklerin bir kısmı kadınlara basit haliyle höt hüt yapabildiği ölçüde erkek hissediyor, doğru bu. Genellemiyorum ama genel gibi. Ben genellemiyorum kendisi genel. Şimdi de şunu diyorum, kadınların bir kısmı da erkeklere ''ay ağam, hay paşam, ha benim aslanıma, koç bu koç'' dedikçe daha mı kadın hissediyor, neler oluyor nedir bu yaşananlar?
Bizim mahallede yaşayan ve beni hiç tanımamakla birlikte hiç de sevmeyen, benden nefret eden, beni dövmek isteyen, sanıyorum ki bu yüzden bana sıklıkla gelinim diye hitap eden, koşarak eve yetişmeye çalıştığım bir gün okuldan dönen oğlum beş dakika kapıda bekledi diye ''Benim senin gibi gelinim olsa var ya..'' diyen, yani örtük biçimde ''Adam akıllı iş yap döverim ha seni!'' diyen, arkamdan selamsız dediğini işte bu kulaklarla duyduğum ve sadece bu niteleyişinden çok memnun olduğum teyzeyi, aynı zamanda her nasılsa hiç tanımadığı kocamı çok seven bu teyzeyi, dünyadaki en sevdiği kişi hiç tanımadığı kocam olan bu teyzeyi, beni ''Oğluma iyi bak ha!'' diyerek fırsat buldukça darlayıp imkanlar dahilinde tehdit eden bu teyzeyi bana açıklayın.
Bu kocaman kadının, evimiz, düzenimiz, hayatımız, karakterimiz hakkında hiçbir bilgiye ihtiyaç duymadan kafasında çizdiği resmi, bu resmin tabii ki de çok eski bir masal oluşunu, bu masal yüzünden zor bir hayat geçirdiğini adımız gibi bildiğimiz bu çok büyük kadınların hala ısrarla neden aynı masalı anlatıp durduğunu, ''ben çektim siz nasıl çekmezsiniz'' hıncını, ama ''keşke sen de çekmeseydin be gel sarıl bana'' desteğinin hiçbir koşulda mümkün olmayışını, bana açıklayın.
Şaka yaptım açıklamayın hiçbirimizin öyle bir vakti yok.
Sevgiler be.
Ceylan seni o kadar seviyorum ki o kadar olur...hep yaz nolursun..
YanıtlaSilHarika tespit
YanıtlaSilSizi bu alanda ordinaryus ilan ettim
Bu yetkiyi bana kendim verdim ☺️
O kadar haklı bir isyandı ki, o teyzeler maalesef her yerde mevcut. Biri de benim rahmetli anneannemdi... Her evli çiftten kendisi kız tarafının soy kütüğünde bulunsa dahi gider elalemin oğlunu tutardı. Şimdi de annem olur olmaz herşeyde damadının tarafını tutarak bu geleneği sürdürüyor. Allah vere de bunlar sadece bizim evde bana musallat oluyor. Ya elalemin tanımadığım teyzesi çıksa karşıma napardım. Resmen cinnet!
YanıtlaSilYine mi güzel yine mi çiçek 💐
YanıtlaSilBişey hakkında derin düşüncelere dalıyorum. Hoooop Ceylan yazmış yine yazağını. Peki ben neden o teyzeyi tam olarak tanıyorum… Kafamdaki deli sorularla birlikte gidip erkekler hakkında biraz daha düşüneyim.
YanıtlaSilkolektif bilinç midir, anlatılagelen adem ile havva kıssasından kaynaklı 'adamı da yoldan çıkardık ihi' diyen bilinçaltının vicdanı mı bilmiyorum ama "siz bize n'aptınız bakanım" diye haykırmak istiyorum hemcinsim büyüklere.
YanıtlaSilGeçen gün kalabalıktik ve herkese çelik çatal kalmayacağı öngörülerek plastik çatal falan da alınmıştı. Masadaki daha önce kadınların hazırladigi tabaklardan alıp, içeri erkeklere goturecektim, elime plastik çatallı tabak geldi. Tam kapıdan çıkıyorken geri döndüm, erkeklere plastik götürmeyeyim diye düşünüp. Tam tabağı degistirecekken, amaaan neden götürmeyecekmisim deyip plastik çatallı tabağı geri aldım. Tam kapıdan çıkıyordum ki bir kadın elimden onu alıp çelik çatallı tabak verdi. Erkeklere çelik verelim diye. Sonra anlatınca, erkekler beceremez kırar plastik çatalı diye düşünmüş...ne deyim. Bu arada neden çatallari değil de komple tabakları alıp birakiyorduk ben de bilmiyorum.
YanıtlaSilO teyzeler hiç bitmiyor. Onların kendilerinin olmayan erkeklere aşkı hiç bitmiyor. Kendileri dışında her kadının gudubet olduğuna dair kuvvetli inançları bitmiyor. Sana baktıkça gördüğü ve yaşayan herhangi bir kadına nefreti de bitmiyor. Çok zor. Arada kaldım. Teyzelerle kendi aramızda. Adamlarla çocuklarla kendi aramizda. Üzgünüm valla.
YanıtlaSilAma siz beni güldürürken düşündürdünüz Allah da sizi düşündürsün. Şimdi yazınızı paylaşacağım ki herkes düşünsün.
YanıtlaSilLisedeyken ders çalıştığım sırada hep yazardım( yaşınızın yeteceğini tahmin etmem biz samanlı kağıda yazarak çalışırdık) sonrada yazdıklarımı kimse görmesin diye sobaya atıp yakardım ondan sonrada yazdıklarımın göyyüzünde belireceğini düşünür utanırdım …… Anlatımıznız çok hoş gönülden tebrikler👌
YanıtlaSil❤️❤️❤️❤️🧡❤️🧡❤️🧡❤️🧡❤️
YanıtlaSilSen ve kalemin ve o kalemi oynatan güzel beynin çok ama çok tatlısınız
YanıtlaSilKadınların kadınlara yaptığını .... Sonra ne erkekleri sevebiliyorsun ne kadınları ama genellemeyelim yine de. Ben genellemiyorum ama genel yani, kendisinden genel.
YanıtlaSilNe kadar yalın, ne kadar güzel, ne kadar sevimli dizeliyorsun kelimeleri. Hep yaz ❤️
YanıtlaSilYüzümde beliren tebessümle kafamı doğru doğru diye sallayarak okudum=)
YanıtlaSilCol ilginç gercekten, boyle bir karakteri bir taraftan aklim alıyor, bir taraftan da nasıl bir insan bu hale gelebiliri aciklayamiyorum. En acısı insanin buna evrilirken, onu duruduracak muhakeme kabiliyetinin olmaması. Hayatta en çok sevdiğim şey, düşünebilmek, eleştirebilmek en çok da kendini sorgulamak. buna sahip olmanın tek yolu gercek bir eğitim ki, tahmin ediyorum yukarıdaki mahlukattan eğitimin gercek olmayani da esirgenmiş.
YanıtlaSilHelal olsun.
YanıtlaSilKimse nasıl yorum yazmaz ya. Çocuğumu uyutup okurum demiştim kaç gün geçmiş aradan yeni aklıma geldi. Saat 2.25 kocam beşinci uykuda. çocuğum uyuduktan sınra yarına mis bi ev bıraktım. Ve kocam belki de altıncı uykuda. Neden ben uykuda değilim ve neden birlikte yaptığımız çocuğum için bu gece ben yine 50 kere kalkacağım. Ayrıca bizim buralarda hala erkekler önceden yiyip kalkıyor ve masada bi yer varsa oraya da çocuk oturuyor erkek olan çocuk 😔
YanıtlaSilNe güzel bir yazı 🖋️
YanıtlaSilÇok yaşa Ceylananım 🌸
YanıtlaSilKaliteli bir yazı okumayalı çok olmuştu, ilaç gibi geldi, tam ciddileşti derken yüzüm tebessümle doldu, sağ gösterdi sol vurdu, velhasıl iyi geldi teşekkürler ceylan🌸
YanıtlaSil